
VARYASYON KALEMLER DERGİSİ RÖPORTAJI
“Kalemin Ritmi, Yüreğin Sesi”
📌 1. Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
Yazarımızın doğum yeri, eğitim hayatı, edebiyata yönelme süreci ve yazma tutkusu üzerine samimi bir girişle, iç dünyasına kısa bir yolculuk yapıyoruz. Yazarlığın kapısını aralayan o ilk anı ve dönüm noktasını ondan dinliyoruz.
-1981 Ben Nagihan Özel, Bolu doğumluyum, yaşam koçuyum, sosyoloji ve çocuk gelişimi öğrencisiyim. Kitap okumayı seven, kendini geliştiren ve okumam için beni daima yönlendiren bir annenin kızıyım. İlköğretim yıllarında kompozisyon yazarak başladığım yazarlık hayalim zamanla bir tutkuya dönüştü. O günden bugüne yazmayı ve okumayı hiç bırakmadım. Ne var ki hayaller her zaman gerçek olamıyor; benim eserimi yayınlatma hayalimde bir hayli geç oldu. 8 yıllık yazılarımı birkaç dakikada kaybettim. O gün bir daha kalemi alıp yazabileceğime inanmazdım ama vazgeçmedim. Yazmak benim için bir terapidir; o an ne yaşamış olursam olayım, duygularımı kaleme almayı çok seviyorum. Ben bu duruma, “Yüreğimde kaynayanlar kalemimden sayfalara dökülüp demleniyor,” diyorum.
📌 2. Yazarlık serüveninizde kaleme aldığınız ilk eser neydi?
İlk kitabın heyecanı, kalpte atılan ilk edebi imza… Yazarımız bu eserin yazım sürecinde neler hissetti, nasıl bir yola çıktı ve bugün geriye dönüp baktığında bu ilk eserle nasıl bir bağ kuruyor?
-Yazarlık serüvenimde kaleme aldığım ilk eserim, “Kalbim Dile Geldi” isimli şiir kitabımdır. Bir hayalin gerçek olması insana nasıl mutluluk veriyormuş, ilk kez eserimi elime aldığımda hissetmiştim. Bu duyguyu, o heyecanı yaşayanlar bilir. Eser yayınlatma sürecinde hemen olsun istiyordum ve çok araştırmadan bu işe giriştim; ama geriye dönüp baktığımda pişmanlıklarım elbette ki var. Yazar adaylarına yayınlama süreçleri ile ilgili şunları söylemek isterim: Lütfen araştırmadan eserinizi kimseye emanet etmeyin. Her kelime bizim için çok değerlidir.
📌 3. Eserlerinizde tekrar eden temalar ya da sizi yansıtan karakterler var mı?
Her yazarın kalemi bir dokuya sahiptir. Kiminde umut, kiminde yalnızlık, kiminde toplumsal mücadele… Yazarımızın iç dünyasından dışarıya taşan temalar nelerdir? Okurlar hangi duygularla buluşur onun satırlarında?
-Her yazarın eserinde kendinden bir parça, yaşanmışlık ve hayalleri vardır. İlk eserimde, şiir sevenlerin ve mutlaka her satırda kendilerinden bir yaşanmışlık bulacak olan okurlarla buluşmayı umdum. İkinci eserimde, aynı zamanda yaşam koçu olduğumdan mütevellit, insanlarla empati yaparak onları motive etmek istedim. Rehberlik etmek ve doğru bildikleri yanlışları düzeltmelerine yardımcı olmak, ilk amacımdı.
📌 4. Bugüne kadar yayımlanmış kitaplarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Yazarımızın raflara ve kalplere bıraktığı izler… Her kitabın arka planında yatan hikâyeler, yazılış amacı, toplumsal etkisi ve okurla kurduğu bağ. Edebiyat yolculuğunun istasyonlarında kısa bir gezinti.
-İlk eserim, aşkın, ayrılığın, özlemin ve daha birçok duygunun yer aldığı bir eserdir. İkinci eserim “İyi ki Varım” isimli bir kişisel gelişim kitabıdır. Bu eseri yazarken, toplumdaki sorunlara ve birçok insanla empati kurmaya, onlara iyi gelecek doğru cümleleri bulmaya çok çabaladım. Her okurun başucunda ve çantasında taşıyabileceği bir motivasyon kitabıydı; fakat güvenli ellere teslim edemedim ve maalesef çok fazla okura ulaşamadı. İki eserimde de hayal kırıklığı ve üzüntü yaşadım; bunun için çok üzgünüm.
📌 5. Yazarken size ilham veren şey nedir?
Bir cümle nasıl doğar? İlham bir anda mı gelir yoksa emekle mi yoğrulur? Doğadan mı, hayattan mı, yoksa kalpte saklı kalan anılardan mı beslenir yazarımızın kalemi?
-Yazarın ilhamı kendisidir; bir anda otururken aklıma gelen bir cümleyi unutmamak için not defterime ya da telefonuma yazarım. O cümle bana öyle bir rehber olur ki, bir bakmışım sayfalar dolmuş; yani hiçbir cümleyi ziyan etmem. Ben daha çok yaşanmışlıklar üzerine, etrafımda yaşanan bir olaydan etkilenerek yazarım. Toplumda yaşanmış ve üstünde durulması gereken konularda (aile, ilişkiler, kadın, erkek, vb.) yazmayı seviyorum.
📌 6. Bir yazar olarak üretim rutininiz nasıldır?
Sabahları mı yazar? Geceleri mi kelimeler düşer satırlara? Sessizlik mi eşlik eder yazıya, yoksa bir müzik mi? Yazarımız üretim alışkanlıklarını ve yaratıcı disiplinini paylaşıyor.
-Saatlerce bilgisayar başında oturan biri değilim, fakat çantamda, etrafımda ve cebimde küçük not defterleriyle gezerim. Aklıma gelenleri karalar, sonra toparlarım. Bunu genelde sabah erken kalktığım için sabah saatlerinde ve gece çocuklar uyuduğunda, benim zamanım dediğim o saatlerde yazmayı tercih ederim. Kulaklık en sevdiğim teknolojik alettir; asla müziksiz yapamayanlardanım. Sabah erken uyanıp temiz havada müzik dinleyerek kısa bir meditasyon yapıyorum ve vazgeçilmezim olan kahvemi içerken kitap okumayı çok seviyorum. Günlük bu rutinleri mutlaka yapıyorum çünkü bana ilerleyen saatler için motivasyon sağlıyor. Özetlemek gerekirse, yazmanın vakti zamanı yoktur; yazmak istenilen an vardır, çünkü kalem yazmak isterse şartlar sağlanır.
📌 7. Son olarak, edebiyat yolculuğunda olan genç yazarlara veya yazar adaylarına ne söylemek istersiniz?
Yeni kalemlere yol gösterici bir söz… Yazarımızdan genç edebiyatçılara cesaret verecek, umut olacak, ilham dolu bir mesaj.
– Sevgili gençler, kitapları sevin; onlarla kurduğunuz bağ sadece okuyup bitirip rafa koyana kadar olmasın. Bir eseri zevkle okumak, okuduğunu anlayıp yorumlamak ve aynı zamanda empati yapmak çok önemlidir. Kitaplardan çok şey öğreniriz ve yazmak için tecrübe kazanmanın en doğru yolu okumaktır. Eleştirilere kızmayın, kabul edin; eksiklerinizi söyleyen insanlara kulak verin ve lütfen yayınlama öncesi doğru insanlarla yola çıktığınıza emin olun. Sevgiyle kalın.
Kalbim Dile Geldi Kitabı – Nagihan Özel

