“Kalemin Ritmi, Yüreğin Sesi” – Röportaj – Gülcan Korkmaz

 

🎙️ VARYASYON KALEMLER DERGİSİ
“Kalemin Ritmi, Yüreğin Sesi” – Röportaj
Gülcan Korkmaz

“BİZ YÜRÜYENLERDENİZ, MORİC”- GÜLCAN KORKMAZ

1📌 Eser sahibi kimdir? Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ben Gülcan Korkmaz. Karabük Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra aynı alanda tezli yüksek lisansımı tamamladım. Uzun yıllar Türkçeyi yabancı dil olarak öğrettim. Masal anlatıcılığı, yaratıcı yazarlık ve dijital okuryazarlık alanlarında eğitimler aldım. Yazmak benim için yalnızca bir ifade biçimi değil; insanın iç sesine kavuştuğu, dönüştüğü ve çoğaldığı bir alan. “Heceden Dile Türkçe” serisi için bir ekiple birlikte hem ders kitapları hem çalışma kitapları hazırlıyoruz. Elektronik materyaller geliştiriyor ve çevrim içi dersler veriyorum.

2📌 Yazarlığa yönelmenizde rol oynayan dönüm noktaları nelerdi?

Aslında tam anlamıyla “yazar olma” iddiasıyla yola çıkmadım. Çünkü yazarlığın ciddi bir ustalık, güçlü bir dil bilinci ve derin gözlem gerektirdiğine inanıyorum. Lise yıllarından beri yazıyorum; önce şiirle başladım. Üniversitede Fatih Samray hocamızın “Şiir Tahlilleri” dersinde yazdığım bir öyküyü beğenip “Oğuz Atay öykülerini andırıyor” demesi, benim için büyük bir dönüm noktasıydı. Nazlı Eray’la tanışmamı sağlayan da yine kendisidir. Ardından Fatma Soyer hocamın yaratıcı yazarlık atölyesi, edebi tekniklerle bağımı güçlendirdi. Hocalarımın bu katkılarını her zaman saygıyla anıyorum.

3📌 İlk eseriniz hangisiydi?

İlk yayımlanan eserim Mavi Zaman Güncesi adlı şiir kitabımdı. Ancak yazarlık yolculuğumda en özel başlangıç, deneysel yapısıyla Beyefendim, Başlık Neydi? romanıdır. Parçalı yapı, üstkurmaca, bilinç akışı, çerçeve öykü, pastiş, parodi… Hepsini denedim. Şarkılar, şiirler, sinemagrafik anlatımlar da metnin bir parçası.

4📌 İlk kitap size ne hissettirdi?

Mutluluk. Çünkü kelimelerin beni doğruladığını ve saklamadığını hissettim. Yazı, içimde uzun süredir var olan bir alanı görünür kıldı. Okurların yorumları, iyi ya da kötü, benim için merak uyandırıcı. Hatta kitabım çıktığında onu bir okur gibi okuyup “Acaba nasıl bitiyor?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Okur gözüyle okumak çok başka bir duygu. Arkadaşlarım da basılmadan okumadıkları için, süreci hem avantajlı hem de dezavantajlı buluyorum.

5📌 Eserlerinizde tekrar eden temalar ya da sizi yansıtan karakterler var mı?

Karakterlerim birebir beni yansıtmaz. Onların benden bağımsız bir dünyası olmasını severim. Beyefendim, Başlık Neydi? romanımda çok seslilik var. Gerçek hayatta tanıdığım iki kişi, Hakan Akgöz ve sevgili hocam Fatih Samray, romanda yer alıyor. Gül Hanım, Cemil Yok, Kemal Duru, Nalan Rosalinda gibi karakterlerin her birinin edebi bir gölgesi var. İlhamı hayatın içinden alırım ama herkes hikâyeme giremez.

6📌 Kendinizi yazdığınız karakterlerde bulduğunuz olur mu?

Bazen elbette. Bir durum karşısında “Bu karakter ne yapardı?” diye düşünerek yazarım. Orijinal karakterler ilgimi çeker; sıradanlaşmayan, kendi sesi olan kişiler…

7📌 Bugüne kadar yayımlanan kitaplarınızdan bahseder misiniz?

  • Mavi Zaman Güncesi (Şiir):
    Zamanı, insanı ve iç sesi merkeze alan duygusal bir şiir güncesi.
  • Beyefendim, Başlık Neydi? (Roman):
    Deneysel bir postmodern kurgu. Üstkurmaca, metinlerarasılık, bilinç akışı, mizahi sözlük yapısı ve oyunlu bir dil barındırıyor.
  • Patiler, İnsanlar, Hayaller (Öykü):
    Fantastik ve büyülü gerçekçi öyküler. Daha sade ve akıcı bir dil tercih ettim.
  • Cezayir Pastanesi (Roman):
    1950’lerde Cezayirli Amir Benyamina ile Türk kızı Leyla Turan’ın aşk, göç ve kültürel geçişler içindeki hikâyesi. Sinemagrafik anlatımlarla örülü.
    Bu iki kitap Patara Yayınları etiketiyle raflarda yerini alacak.

8📌 Bu eserlerin sizin için anlamı nedir?

Her biri bir deneme alanı. Beyefendim, Başlık Neydi? postmodern yapısıyla; Patiler, İnsanlar, Hayaller sade diliyle; Cezayir Pastanesi ise betimleyici ve sinematik üslubuyla beni geliştiren kitaplar. Şu sıralar üzerinde çalıştığım Beyoğlu’nda Yarım Cümleler ise daha şiirsel ve mizahi bir yapıya sahip.

9📌 İlham kaynağınız nedir?

İnsanlar, filmler, arkadaşlarım, ailem… Bazen hiçbir sebep yokken bir cümle içime doğar ve yazı kendini kurar. İlhamın Allah vergisi bir güç olduğuna inanıyorum. Arkadaşlarım Gülcan Çaymaz ve Merve Can’a destekleri için teşekkür ediyorum.

10📌 Bir fikri yazıya dönüştüren şey nedir?

Önce zihnimde kurgu belirir. O fikir zamanla bir filme dönüşür ve ben anlatmaya başlarım. Betimleyici anlatımı sevdiğim için, sahneler gözümde netleşmeden yazmam.

11📌 Yazma rutininiz nasıldır?

Yazı hayatımın geneline yayılır. Notlar, gözlemler, cümle kırıntıları… Hangi türde içimde bir ritim oluşursa o metin kendiliğinden ilerler. Şiirlerimi çoğu zaman daha sonra öykülere dönüştürürüm.

12📌 Belirli bir yazma saatiniz var mı?

Keskin bir saatim yok. Erken uyanırım, günlük düzenimi kurarım ve yazarım. Kusursuz karakterler yaratmaya çalışmam; hatalarıyla var olan kişileri severim. Kendimi de böyle kabul ederek yazarım.

13📌 Yazma sürecinde sizi en çok zorlayan şey nedir?

Kelimelerin bazen fazlasıyla dürüst olması. Kendinizle yüzleşmek yazının en keskin taraflarından biri. Bir de kâğıt israfı düşüncesi… Bir metni atmak her yazar için acıdır.

14📌 Hiç vazgeçme noktasına geldiğiniz oldu mu?

Yazıdan vazgeçtiğim pek olmadı. Çünkü türler ve üsluplar arasında dolaşmak beni hep besledi.

15📌 Eserlerinizin temel mesajı nedir?

Kusursuz karakter ya da kusursuz kitap yoktur; ama kusurlarıyla sevilenleri vardır. İnsan duygularıyla büyür, düşer, kırılır, kalkar. Önemli olan mücadele, umut ve akışa güvenmektir. Başarı ya da başarısızlık değil; üretmeye devam etmek kıymetlidir.

16📌 Okurun metnin sonunda hangi duygu ile kalmasını istersiniz?

Bir yankı, bir soru, kendine açılan küçük bir kapı… Bir satırın bile okura eşlik etmesi benim için büyük bir karşılıktır. Eserler kalıcıdır; insanlar geçici.

17📌 Okuyucular neden sizin kitabınızı okumalı?

Çünkü metinlerim okura yalnızca bir hikâye sunmaz; onunla konuşur, ona alan açar. Empatiyi artırır, bazen eğlendirir, bazen düşündürür. Belki de kendi hikâyesini yazması için ilham verir.

18📌 Sizi diğer yazarlardan ayıran şey nedir?

Dille ve yapıyla oynamayı seviyorum.
Üstkurmaca, metinlerarasılık, mizah, gölgeler, iç sesler…
Okuru metnin bir parçası hâline getirmeyi önemsiyorum.
Fantastik ve büyülü gerçekçilikte ise daha sade bir dili tercih ediyorum.

19📌 Genç yazarlara ne söylemek istersiniz?

Kelimelerle acele etmeden tanışın. Okuyun, dinleyin, gözlemleyin. Ve en önemlisi: Yazma cesaretinizi başkalarının yargısına teslim etmeyin.

20📌 Yazmaya yeni başlayanlara bir tavsiye mektubu yazsanız, ilk cümleniz ne olurdu?

“Yazmak korkulacak bir şey değildir.” Ayrıca bana bu imkânı verdiğiniz için siz değerli Varyasyon Dergisi ekibine, kitabımı okurlarla paylaşma şansı sunan yayınevine Patara Yayınları’na çok teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar diliyorum.

 

Beyefendim Başlık Neydi?

Kitapyurdu, D&R, Pandora ve  diğer kitapçılarda.

Kitapyurdu: https://www.kitapyurdu.com/kitap/beyefendim-baslik-neydi/731247.html?srsltid=AfmBOoqPNY3aY2u-YwuVHsA4hgcb9MnvShE261-zPZRz8iLzOkwyPD72

D&R: https://www.dr.com.tr/kitap/beyefendim-baslik-neydi/edebiyat/roman/turk-romani/urunno=0002194198001?srsltid=AfmBOorfVRGDB4imUNWzn-rmhIoA5NBqlbrLHmz5DLWGeaWb9UPrr4aS

Yazar sosyal medya:

Instagram: gulcankorkmaz01

e-mail: hecedendileturkce@gmail.com

 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir